Yaş, yalnızca bir rakam değil, aynı zamanda deneyim ve bilgi dolu bir yaşamın da sembolüdür. 102 yaşındaki dünyaca ünlü doktor, bu yaşına kadar sağlıklı ve zinde kalmayı başarmış bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu olağanüstü yaşam süresini ve sağlıklı yaşamını nasıl başarmış olabilir? İşte, 102 yaşındaki doktorun uzun yaşam sırrı olarak nitelendirdiği dört temel öğreti: Beslenme, harekete geçme, sosyal ilişkiler ve ruhsal denge.
Uzun yıllar boyunca hastalarıyla sağlıklı beslenme üzerine çalışan doktor, dengeli bir diyetin her zaman hayat kurtarıcı olduğunu vurguluyor. Onun yaşam felsefesinin merkezinde, taze meyve ve sebzelere dayanarak hazırlanan dengeli bir öğün bulunuyor. Özellikle, Omega-3 yağ asitleri ile zenginleştirilmiş gıdaların, beyin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirtiyor. Hint mutfağından ilham alarak hazırladığı baharatlı sebze yemekleri, onun en sevdiği tariflerden biri. Ayrıca, doğadan uzak durmamak ve yerel, organik gıdaları tercih etmek de sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü unsurlar arasında yer alıyor.
Sağlıklı yaşamın diğer bir önemli unsuru ise fiziksel aktivitedir. 102 yaşındaki doktor, her gün düzenli olarak yürüdüğünü, basit egzersizler yaptığını ve esneme hareketleriyle vücudunu dinç tuttuğunu anlatıyor. Yaşına rağmen, fiziksel aktiviteden uzaklaşmamak gerektiğini özellikle vurguluyor. Onun için sağlıklı kalmanın bir diğer yolu ise doğa yürüyüşleri ve yoga gibi rahatlatıcı aktiviteleri hayatına entegre etmek. Doktor, “Hareket etmek, yalnızca bedenimizi değil ruhumuzu da besler” diyerek bu konudaki felsefesini özetliyor.
İnsan sosyal bir varlıktır ve bu sosyal ilişkiler, uzun bir yaşam için kritik öneme sahiptir. 102 yaşındaki doktor, insanların bir araya geldiği, kaynaştığı ve destekleştiği ortamlarda bulunmanın hastalıklara karşı direnci artırdığını ifade ediyor. Arkadaşlarıyla düzenli olarak bir araya gelmesi, sadece fiziksel değil, ruhsal sağlığını da korumada büyük rol oynadığını belirtiyor. “İyi bir dost, yaşam boyunca en sağlam destekçidir” diyen doktor, sosyal çevrenin geniş olmasının önemini vurgulamakta. “Etkili bir sosyal destek ağı, insanın yaşam kalitesini artırır” diyor.
Uzun yaşamın olmazsa olmazlarından biri de ruhsal dengedir. Bu konuda kendi geliştirdiği meditasyon teknikleriyle stresi yönetmeyi başardığından bahseden doktor, her gün birkaç dakikasını mindfulness veya meditasyon seanslarına ayırıyor. “Ruhunuzu dinlendirin, düşüncelerinizi serbest bırakın” diyerek, zihinsel huzurun sağlıklı yaşamın temel taşlarından biri olduğunu ifade ediyor. Güçlü bir ruhsal denge, bireyin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını korumasında yardımcı olduğunu düşündüğünden, meditatif aktivitelerin her yaşta yapılabileceğini vurguluyor.
Sonuç olarak, 102 yaşındaki dünyaca ünlü doktor, sağlıklı ve uzun bir yaşam için beslenme, hareket, sosyal ilişkiler ve ruhsal dengenin önemine dikkat çekmektedir. Herkesin bu temel öğretileri benimsemesi gerektiğinin altını çizen doktor, “Hayat, yaşasak da ne kadar yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımızla ilgilidir” diyerek sağlıklı yaşamın prensiplerini gerçek anlamda özetliyor. Onun 102 yıllık tecrübesi, başta gençler olmak üzere her yaştan insana ilham kaynağı olmalıdır. Eğer siz de sağlıklı bir yaşam sürmek istiyorsanız, bu dört sırra göz atmalı ve hayatınıza entegre etmelisiniz.